Cumhuriyetin kuruluşunun üzerinden geçen 101 yıl, Türkiye'yi her alanda dönüştüren ve geleceğe güçlü adımlarla ilerlemesini sağlayan bir süreci simgeliyor. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 29 Ekim 1923'te kurulan Cumhuriyet, "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesini benimseyerek halkın iradesine dayalı yönetim anlayışını getirdi. Bu sistemin inşa edilmesiyle Türkiye, her alanda kapsamlı reformlara ve değişimlere sahne oldu.
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte başta eğitim, sağlık, ekonomi, hukuk ve kadın hakları alanında köklü reformlar hayata geçirildi. Medeni Kanun’un kabul edilmesiyle kadınlara sosyal ve hukuki eşitlik sağlanarak, toplumun her kesiminin haklardan eşit şekilde faydalanması amaçlandı. Eğitim alanında yapılan yenilikler ise okuryazarlığın artmasına ve bireylerin daha donanımlı bir şekilde yetişmesine olanak tanıdı.
Ekonomik alanda bağımsızlık hedefi doğrultusunda yapılan atılımlar, Türkiye’nin sanayi, tarım ve ticaret alanlarında gelişimini hızlandırdı. Devletin öncülüğünde kurulan fabrikalar, demiryolu ve liman projeleriyle ülkenin üretim kapasitesi ve ticaret hacmi arttı. 1980'lere kadar süren devletçi ekonomi modelinden sonra serbest piyasa ekonomisine geçişle birlikte, Türkiye uluslararası alanda daha rekabetçi bir konuma geldi. Bu dönemde özellikle altyapı ve sanayi yatırımlarının artmasıyla birlikte, Türkiye ekonomisi global ölçekte gelişme kaydetti.
Cumhuriyetin kazanımlarının yanı sıra demokrasiye geçiş sürecinde yaşanan darbe dönemleri gibi sıkıntılar da halkın demokrasiye olan inancını güçlendirdi. Bugün Türkiye, köklü Cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda gelişmeye ve daha güçlü bir ülke olmaya devam ediyor. Cumhuriyetin 101. yılı, Türkiye’nin bağımsız, demokratik ve laik bir ülke olarak geleceğe olan inancını tazeliyor.