Türkiye’de konut krizi ve artan kira fiyatları tartışılmaya devam ederken, devletin aldığı radikal bir karar gündeme bomba gibi düştü. İlk kez, uzun süredir boş duran ve ne satılan ne de kiralanan bir eve devlet el koydu. Ev sahibinin mülküne bu şekilde müdahale edilmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Olayın yaşandığı şehirde, konut açığı nedeniyle artan taleplere rağmen bazı ev sahiplerinin mülklerini boş tutmaya devam etmesi dikkat çekiyordu. Özellikle büyük şehirlerdeki ev sahiplerinin, emlak değerinin artmasını bekleyerek evlerini satmaktan veya kiralamaktan kaçındığı biliniyor. Bu durum, kira fiyatlarının yükselmesine ve konut bulmakta zorlanan vatandaşların mağdur olmasına neden oldu.
Devletin bu duruma müdahale etme kararı ise birçok kişi için sürpriz oldu. Boş duran evlere yönelik yeni düzenlemeler çerçevesinde, belirli bir süre boyunca kiralanmayan veya satılmayan evler için müdahale yetkisi tanındı. Bu yetki doğrultusunda, devlet ilk kez bir eve el koyarak, konutun sosyal ihtiyaçlar doğrultusunda değerlendirilmesine karar verdi.
Ev sahibinin bu gelişme karşısında şok yaşadığı ve hukuki süreç başlattığı belirtiliyor. Avukatları, mülk sahibinin evini kiralamama veya satmama hakkına sahip olduğunu savunurken, devlet yetkilileri, boş duran evlerin halkın konut ihtiyacını karşılamada kullanılmasının yasal bir hak olduğunu öne sürdü.
Bu olay, konut piyasasında yeni bir dönemin habercisi olabilir. Devletin boş duran evlere el koyma uygulamasının genişleyip genişlemeyeceği merak edilirken, ev sahiplerinin bu tür müdahaleler karşısında nasıl bir tavır alacakları da büyük bir soru işareti olarak ortada duruyor.