Yemen'deki Husi hareketi, son günlerde artan gerginliği ve potansiyel askeri harekât hazırlıklarını kamuoyuna açıkladı. Husi liderleri, ABD güçlerine karşı koyabilmek için yeni stratejiler oluşturduklarını ve bunun çerçevesinde yoğun bir kara harekâtı hazırlığı içinde olduklarını ifade ediyor. Bu durum, bölgede zaten çatışmaların sürdüğü bir ortamda, daha da tırmanan bir gerilimin habercisi niteliğinde. Husi lideri, ABD'nin Yemen'deki askeri varlığından ötürü bir misilleme gerekliliğinden ve bu nedenle harekete geçmeyi düşündüklerinden bahsetti.
Husiler, Yemen'in kuzeyinde ve özellikle başkent Sana'da kontrolü elinde tutan bir güç olarak, bölgedeki diğer silahlı gruplar ve koalisyon güçleriyle karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Askeri analistler, Husilerin, bölgedeki mevcut durumu kendi lehlerine çevirmek adına etkili bir şekilde karargahlandıklarını özellikle vurguluyor. Kara harekâtı hazırlıkları, yeni askeri taktiklerin yanı sıra, yerel ve uluslararası baskılara karşı koyabilme yeteneklerini de kapsıyor.
Bununla birlikte, Husi liderleri, ABD'nin Yemen’deki askeri varlığını ve hava saldırılarını tehdit olarak algılayarak, kendi topraklarını savunmak amacıyla çeşitli askeri gemilerde hazırlık yapacaklarını belirtiyorlar. Kaynaklar, Husilerin, kara harekatı ile birlikte, geniş çaplı bir direniş örgütlemeyi ve özellikle ABD'nin bölgedeki müttefiklerini hedef alacak stratejik hamlelerde bulunmayı planladıklarını belirtiyor.
Husilerin bu iddiaları, uluslararası arenada dikkat çekmiş durumda; zira Yemen'deki iç savaşın uzaması, bölgedeki diğer ülkeleri de etkiliyor. Özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İran gibi ülkelerin siyasi ve askeri çıkarları, Husilerin kara harekâtı iddialarını daha da karmaşık hale getiriyor. ABD'nin tepkisi ise, bölgedeki istikrarsızlığı artırabilecek bir savaş potansiyelinin oluşmasına yol açabilir. Uzmanlar, askeri harekâtın sadece Husilerin değil, aynı zamanda koalisyon güçlerinin hava üstünlüğünü de tehlikeye atabileceği uyarısında bulunuyor.
Ayrıca, Husilerin bu adımının, Yemen’daki insani krizi derinleştirebileceği ve sivil kayıpların artabileceği konusunda endişeler mevcut. Yemen, yıllardır süren savaş nedeniyle büyük bir insani krize sürüklendi ve bu tür bir askeri harekatın, siviller üzerinde yıkıcı etkileri olası. Uluslararası insan hakları örgütleri, herhangi bir askeri eylemin, özellikle sivil alanları hedef almasının ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor.
Sonuç olarak, Husilerin ABD’ye karşı planladığı bu askeri harekât hazırlıkları, sadece Yemen değil, Orta Doğu genelinde de geniş yankılar uyandırma potansiyeline sahip. Bölgedeki güç dengeleri, bu tür gelişmelerle birlikte yeniden şekillenebilir ve yeni bir çatışma dalgasının habercisi olabilir. Uzmanlar, tüm tarafların dikkatli davranması gerektiğine ve müzakerelerin yeniden gündeme alınmasının önem taşıdığına vurgu yapıyor. Bölgedeki istikrar için diplomatik yolların öncelik kazanması gerektiği, husilerin planladıkları kara harekâtının sonuçları itibarıyla tehlike arz ettiği düşünülmektedir.