İstanbul, son dönemde yaşanan sarsıntılarla birlikte bir korku ve kaygı ortamına bürünmüşken, bu duruma bir yenisi daha eklendi. Merakla beklenen, ama kimseyi mutlu edemeyen deprem korkusunun ardından, ne yazık ki bir çocuğun yaşamı maganda kurşunuyla tehdit edildi. 14 yaşındaki Ali, depremin ardından güven arayışıyla sokaklara çıktığı sırada, bir başkasının sorumsuzluğu nedeniyle ağır yaralandı. Yaşanan bu trajedi, toplumun dikkatini şiddete ve sorumsuzluğa çekmekle kalmayıp, ailelerin yaşadığı endişe ve çaresizliği bir kez daha gözler önüne serdi.
İstanbul, 2023 yılı itibarıyla artan depremlerle boğuşurken, bu durum şehrin sakinlerini her an her yerde tetikte olmaya itiyor. Her geçen gün artan sarsıntılar, hala dün gibi hatırlanacak olan 1999 Marmara depreminin yarattığı korkuyu yeniden canlandırdı. Birçok aile, çocuklarını korumak için evlerinde bile sosyal mesafe uygulamaya başladı. Ancak, Ali gibi gençler bu huzursuz ortama bir de dışarıda karşılaşabilecekleri tehlikelerin eklenmesiyle daha da tedirgin hale geliyor.
Ali, deprem sonrası arkadaşlarıyla dışarıda kalmayı ve sokaklarda güvenli bir alan aramayı tercih etti. Ancak bu, onun başına gelmesi gereken en kötü durumlardan birine zemin hazırladı. Ne yazık ki sokakta rastgele havaya ateş açan bir maganda, onun da hayatını tehlikeye attı.
Aile, Ali’yi hastaneye kaldırdıklarında yaşanan durumun ciddiyetini tam olarak kavrayamadı. Durumun vehameti, hastaneye ilk geldiğinde gördükleriyle daha net bir şekilde ortaya çıkmıştı. Doktorlar, Ali'nin hayati tehlikesinin olduğunu ve acil müdahale gerektirdiğini söylediklerinde, aile bir yıkım yaşadı. O an, sadece bir çocuktan çok daha fazlasının tehlikede olduğu anlamına geliyordu.
Toplum, genç yaşta bir çocuğun bu tür bir şiddete maruz kalması karşısında büyük bir öfke patlaması yaşadı. Sosyal medyada #AliyeŞiddeteHayır etiketiyle başlatılan kampanya, binlerce kişiye ulaştı. İnsanlar, maganda şiddetinin son bulması gerektiğini dile getirirken, olayın bir diğer boyutu olan önlenmesi gereken güvenlik açığına da dikkat çekiyor. Her ne kadar İstanbul'da maganda kurşunları tehlike arz etse de, konuya dikkat çekilip bir çözüm üretilmediği zaman benzer olayların tekrarlanması kaçınılmaz.
Ali’nin ve ailesinin yaşayacağı zorluklar yalnızca fiziksel değil; psikolojik olarak da büyük bir etki yaratıyor. Ali'nin arkadaşları, sokağa adım atarken şimdi çok daha dikkatli davranıyor. Sağlık durumu ne olursa olsun, yaşanan bu korku onsuz bir hayat sürmek zorunda kalan bir neslin üzerinde kalıcı etki bırakacak.
Şimdi tüm gözler, Ali’nin sağlığı ve bu trajedinin sonrasında toplumda ne tür değişiklikler olacağı üzerinde. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için yetkililerin nasıl bir önlem alacağı, ailelerin geçirdiği bu zor günlerin geçişkenlik kazanıp kazanmayacağı hepimiz için oldukça önemli.
Sonuç olarak, İstanbul’da yaşanan bu korkunç olay, toplumda yalnızca bir tepkime değil, aynı zamanda bir dönüşümün de habercisi olabilir mi? Bunun cevabı, verecek olan yalnızca zaman ve toplumsal bilinçlenme ile şekillenecektir.