Sırrı Süreyya Önder, Türkiye'nin siyasi ve kültürel hayatında önemli bir figür olarak tanınan bir isimdir. 16 Mayıs 1963 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Kültürel kimliği, sanatçı kişiliği ve siyaset dünyasındaki duruşuyla dikkat çeken Önder, Türkiye’nin tanınan sanatçıları arasında yer alırken, farklı partilerde görev almış bir siyasetçidir. Çocukluğu İstanbul’da geçen Önder, yerel tiyatrolarda oyunculuk yaparak sanat hayatına adım atmıştır. Daha sonra Beyoğlu’nda bulunan bir tiyatro topluluğunda eğitimi almış, sinema ve televizyon dünyasına geçiş yapmıştır. Özellikle "Komedi Dükkanı" ile geniş bir kitleye ulaşan Önder, mizahi yeteneği sayesinde kısa sürede tanınmaya başlamıştır.
Sırrı Süreyya Önder, 2002 yılında, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ve daha sonra Demokratik Toplum Partisi (DTP) çatısı altında siyaset yapmaya başladı. 2007 yılında ise, İstanbul 3. Bölge'den bağımsız milletvekili olarak Meclis'e girmiştir. Siyaset anlayışı genelde sol görüş üzerine kuruludur ve özellikle insan hakları, ifade özgürlüğü ve azınlık hakları gibi konulara öncelik vermektedir. Bunun yanı sıra, Sırrı Süreyya Önder, genellikle eleştirel duruşuyla bilinir ve hükümet politikalarına karşı cesur çıkışlarıyla dikkat çeker. Önder’in siyasi duruşu, onun sanatçı kimliği ve sosyal konulara duyarlılığı ile birleşerek, toplumda önemli bir etki yaratmıştır. Özellikle Kobani olayları sırasında gösterdiği tutum ve eylemleri ile gündeme gelmiş, toplumun farklı kesimleri tarafından desteklenmiştir.
Son yıllarda Sırrı Süreyya Önder, sağlık sorunlarıyla gündeme gelmiştir. 2022 yılının Ekim ayında, kanser tedavisi görmeye başladığını duyurmuş ve bunun üzerine hayranları ve takipçileri büyük bir destek göstererek sosyal medyada kampanyalar başlatmışlardır. Önder’in tedavi süreci, birçok kişi tarafından takip edilirken, kendisi de yaşadığı zorluklar hakkında açıkça konuşmuş ve bu konuda farkındalık yaratmaya çalışmıştır. Kanser tedavisi sürecinde kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri uygulanmış, bu süreç içerisinde Önder, topluma önemli mesajlar vermiştir. Zor zamanlar geçirdiğini fakat her zaman umutlu kaldığını belirtmiştir. Ailesi de bu süreçte Sırrı Süreyya Önder'in yanında olarak, ona destek olmuştur. Sağlık durumuna dair gelişmeleri yakından takip eden Önder, yaşadığı zorlukları sanat ve siyasetle birleştirerek, toplumda pozitif bir etki yaratmaya çalışmaktadır.
Hastalığı hakkında daha fazla bilgi paylaşmayan Önder, genel olarak sağlık konusunun hassas bir mesele olduğunu vurgulamaktadır. Yaşamında birçok insanla bu konuda diyaloglar kurmuş, hastalığıyla ilgili deneyimlerini paylaşmış ve insanlara sürekli umut vermeye çalışmıştır. Önder’in yaşadığı bu zorlu süreç, yalnızca kişisel bir mücadele değil, aynı zamanda sosyal bir farkındalık hareketine dönüşmüş durumda. Kanserle mücadelesi ile birlikte, bu hastalıktan muzdarip olanlara ilham kaynağı olmuştur.
Sırrı Süreyya Önder, gerek sanatıyla gerekse siyasetiyle topluma önemli katkılarda bulunmuş ve yaşadığı zorlu süreçte de aynı dayanıklılığı sürdürmüştür. Onun yaşamı, mücadele azmi ve sanata olan bakış açısı, birçok insana ilham verecek niteliktedir. Sanatın ve siyasetin iç içe geçtiği bir dünyada, Sırrı Süreyya Önder gibi bireylerin varlığı, toplumsal değişim ve dönüşüm adına büyük bir öneme sahiptir. Özellikle savunduğu değerlerle, insanlara umut aşılayan bir figür haline gelmiştir. Hastalığı ile ilgili en son gelişmeleri merakla beklemekteyiz ve kendisine acil şifalar diliyoruz.